Ordu’da yaşanan yolsuzluk ve ihale usulsüzlükleri ile ilgili elinde çok sayıda dosya olduğunu dile getiren Mustafa Adıgüzel, bu konudaki bilgilerin kaynağının Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu olduğuna dikkat çekti.
İhalelerin sadece Numan Kurtulmuş’un adamlarına verilmiş olmasının kavgalarının temelini oluşturduğunun altını çizen Adıgüzel, “Bu ihaleler milletvekillerinin adamlarına verilmediği takdirde kavgalar daha da artacak” dedi.
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, AK Parti içinde yaşanan kavgalar ve elinde olduğunu söylediği yolsuzluk ve ihale usulsüzlüğü dosyaları ile ilgili olarak Oney Flaş FM’deki Haftanın Yorumu programında gazeteciler Musa Özgür Kıroğlu, Ali Öztürk ve Hakan Korkmaz’a açıklamalarda bulundu.
Mustafa Adıgüzel’in açıklamaları şöyle;
Kavga iktidarın kendi içinde yaşanıyor
“AK Partili Vekil Ergün Taşçı, Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü’ne saldırmış. Hem de Ankara’da Bakan’ında olduğu bir program sırasında. Bu kavga konuşuluyor bu günlerde. Daha öncede başka kavgalar konuşulmuştu. İlerde başka başka kavgalar konuşulacak. Burada aslında şöyle bir şey zannetmesin insanlar, bu kavgalar sağ ile sol arasında, iktidar ile muhalefet arasında bir kavga değil. Bu kavgalar iktidarın kendi içindeki kavgalar.
AK Parti geriliyor, çıkarlar azalıyor, kavgalar artıyor…
Bunlar aslında neyin işareti biliyor musunuz? Şuanda yerelde Ordu’da olduğu gibi bunlar çöken, irtifa kaybeden hükümetin kendi içindeki çatışmalarının öne çıkması meselesidir. Göreceksiniz irtifayı daha çok kaybettikçe, iktidardan daha çok uzaklaştıkça bu içteki çatışmalar daha da artacak. Çünkü önceden eline bir şey verilen, bir şey kapan herkes susuyordu. Şimdi o paylaşılan şeyler azaldığı için tartışmalar artıyor ve kavga, gürültüye dönüşüyor.
Bu kavgaları bizi ilgilendirmiyor
Biz bu kavgalara dahil olmak istemiyoruz. Ama şu var. Ordu’da da milletin hakkına ve hukukuna, emeğe karşı, çalışan kesime karşı ya da halka karşı hizmet yapmak yerine tutup ta onların hakkını gasp edecek böyle kirli ihalelerle vatandaşın, yetimin, garip gurebanın hakkını alacak, bunları soyguna çevirecek bir durum olursa tepkimiz büyük olur, misliyle karşılık veririz. Bunu da buradan özellikle söylemek istiyorum.
Şu ana kadar elimdeki dosyaların onda birini açtım
Ben bunların kirli işlerini, şaibeli ihalelerini mercek altına aldım, sürekli takipteyim. Hepsi bir bir ortaya çıkacak. Elimde çok yüklü dosyalar var. Çok daha büyük iddialar var. Ben şuana kadar Ordu Büyükşehir Belediyesi dosyalarının sadece onda birini açtım. İddiaları detaylı incelemeye aldım, kirli, karanlık işleri ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Bu dosyaları teker teker kamuoyuna açacağız ki vatandaşlar nasıl bir yönetim ile idare edildiğini bilsin, bunların hizmet etmek için değil de adeta köşeyi dönmek, yolunu bulmak için bir araya geldiğini herkes görsün, diye çalışıyoruz.
Benim iddialarımı doğruluyorlar
Bu bilgiler bana nasıl geliyor, bunu çok merak ediyorlar… Bu bilgiler bana dışarıdan değil onların içinden geliyor. Bazen bunların kimler olduğu ile ilgili adlar söyleniyor. Ben, bana şu bilgi veriyor, bu bilgi veriyor demem. Dikkat edilirse bu iddialar yalan denmiyor. Bu bilgiler içeride var ki, bundan hareketle içlerinden bilgi sızdıranlar var. Böyle bir ifade beni doğruluyor, iddialarımın gerçekliğini gösteriyor. Bu da demek oluyor ki; ben hem işimi doğru yapmış oluyorum hem de AK Partili bir siyasetçiyi kripto gibi kullanabilme becerisine sahip olmuş oluyorum.
3 milletvekilinin de bir şeyden haberi yok, ihale yolsuzluğu dosyalarını da onlara ben gönderdim…
Ben 25 ihaledeki usulsüzlüğü kuruşlarına kadar hesap ettim, tespit ettim. AK Parti’nin Ordu’da üç tane milletvekili var. Onlara bu ihale usulsüzlüğü dosyasını gönderdim. Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’a da gönderdim. Gönderdiğim ekran görüntüleri elimde.
Bunların haberi olsa ihaleler sadece Numan Kurtulmuş’un adamlarına gitmezdi
Bu üç milletvekilinin ihale yolsuzluklarından haberi olsa bu ihalelerin hepsi sadece malum bir şirkete gitmezdi. Sadece Numan Kurtulmuş’a yakın insanlara gitmezdi. Bu milletvekillerinin kendilerine yakın adamları da ihale kaparlardı. Anlaşılıyor ki bunların bu işlerden haberi yok. Haberi olmayınca bana nasıl bilgi göndersinler?
Bunların içinde bana en yakın olanı Hilmi Güler…
AK Parti İl Başkanı var. Onunla eskiden az çok hukukumuz vardı. Bana küsmüş, konuşmuyoruz. Bu yüzden ondan da bilgi almış olamam. Ben diyorum ki bunların içinde Hilmi Güler bana siyaseten en yakın birisi. Sağda solda, medyada 68 kuşağını anlatıyor, kendisinin de ODTÜ’lü olduğunu, Sinan Cemgil ile arkadaş olduğunu, onu örnek aldığını, idolü olduğunu söylüyordu. Bu yüzden diyorum ki, bunların içinde siyaseten bana en yakın adam Hilmi Güler. Verse verse bilgileri bana o vermiş olabilir, diye de ironi yaptım. Veriri mi hiç… Bunlar hakikaten komik ifadeler. Ancak bunlar beni lekelemiyor, aksine büyütüyor. Öyle ya Mustafa Adıgüzel’in söylediği her şey doğru, o ortaya çıkıyor.
Bilgiler Büyükşehir Basın Bürosundan çıkıyor
Bakın bana gelen bilgi ve iddiaların nereden çıktığını da söyleyeyim, Büyükşehir Belediyesinin Basın Bürosundan çıkıyor. Bu ifadelerim Büyükşehir Belediyesini casus yerine koyuyor, dikkat edilirse. Bu aslında AK Parti’nin içine düştüğü durumu çok net anlatıyor. Kendi kendilerini lekeliyor, karalıyorlar.
Ben sadece işimi düzgün yapmaya çalışıyorum…
Bakın şunun altını çizerek ifade edeyim; hiçbir şey gizli kalmaz. Dolayısıyla ben Büyükşehir’in insanlara hizmeti öncelik etmesini, kendilerine ve oradaki paydaşlarına değil, halka hizmet etmeyi öncelik haline getirmesini arzularım. Bunu da böyle sağlamak üzere benim takipçi ve denetleyici olmam benim görevim. Siz bana o görevi verdiniz. Ordu halkı bana buradaki iktidarı yerel olsun, genel olsun denetleme görevi verdi. Ben işimi düzgün yapmaya çalışıyorum.”
Ünye KENT Haber