Ünye'de yaşayan 61 yaşındaki emekli Muzaffer Sönmez, çocukluk yıllarından bu yana ilgi duyduğu taş oymacılığıyla emeklilik hayatını sanatla taçlandırıyor.
Babasından öğrendiği el işçiliğini yıllar sonra yeniden hayata geçiren sönmez, bugüne kadar 45 taş eseri kendi elleriyle ortaya koydu.
İstanbul'da uzun yıllar lokanta işletmeciliği yaptıktan sonra emekliye ayrılan Sönmez, memleketi Ünye'nin Karşıyaka Mahallesi'ne yerleşerek yıllardır içinde büyüttüğü sanat aşkını taşlara işliyor.
Bahçesini adeta açık hava müzesine dönüştüren üç çocuk babası usta, eserlerinde tarihî motiflere hayat veriyor.
Taş oymacılığına duyduğu ilgiyi çocukluk yıllarına dayandıran Sönmez, bu sanatla tanışmasının babasına uzandığını söyledi. "Babam taş ustasıydı, taşla nasıl çalışılır ondan öğrendim. Çocukluğumdan beri resim çizmeyi severdim. Şimdi o sevgiyi taşlara yansıtarak figürler, saksılar, kuşlar için suluklar yapıyorum," dedi.
Taşlara yalnızca estetik değil, işlevsellik de kazandıran Sönmez, eserlerinin arasında mama kapları ve çeşitli dekoratif objeler de bulunduğunu belirtiyor.
Sanatçının eserlerinde tarihî yapı ve müzelerden esinlenerek işlediği Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait simgeler dikkat çekiyor. Bugüne kadar 45'i kendi üretimi olmak üzere toplamda 50 eseri bulunan Sönmez, taşları doğadan veya çevresinden topluyor.
"Bahçemde sergilediğim her taşta bir tarih, bir anlam var. Ecdadımızın sanat anlayışını yaşatmaya çalışıyorum," diyen Sönmez, özellikle gençlerin geleneksel el sanatlarına ilgi göstermesini arzuladığını ifade etti.
Muzaffer Sönmez, taş oymacılığıyla sadece kişisel bir tutkuyu değil, aynı zamanda kültürel bir mirası da yaşattığını vurguluyor. Emeklilik döneminde zamanını üretken bir şekilde değerlendirmek isteyenler için örnek oluşturan Sönmez, sanatını gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor.