10956,00%0,50
40,70% 0,25
47,42% 0,06
4446,46% 0,28
7077,27% 0,00
Başkan Şahin, fındığın bu bölge için sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda geçim kaynağı, umut ve emeğin simgesi olduğunu vurgulayarak, “Bu yıl da fındık üreticisinin yüzü gülmedi” dedi.
Şahin açıklamasında, bahçelerde sabahın erken saatlerinde başlayan mesainin sadece fındığı değil, çocukların okul masraflarını, evin ihtiyaçlarını ve gurbetteki evlada gönderilecek harçlığı da topladığını belirtti.
Ancak artan maliyetlere rağmen açıklanan fiyatların üreticinin beklentisini karşılamadığını ifade eden Şahin, üretici ile kazanç arasındaki makasın giderek açıldığını söyledi.
Açıklanan fiyatlar üreticiyi tatmin etmedi
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2025/2026 sezonu için fındık alım fiyatlarını Giresun kalite için 200 TL/kg, Levant kalite için 195 TL/kg, Sivri kalite için ise 190 TL/kg olarak açıklamıştı. Ayrıca randıman bazlı ek ödeme yapılacağı da duyuruldu.
Ancak üreticiler ve ziraat odaları bu fiyatları yetersiz buldu.
Saadet Partisi Ordu İl Başkan Yardımcısı ve Altınordu Belediye Başkan Adayı Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy, fındığın maliyetini 220 TL olarak hesapladıklarını, sürdürülebilir bir üretim için ise kilogram başına en az 310 TL fiyat verilmesi gerektiğini kaydetti.
Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman da benzer bir tepki göstererek, “Maliyeti 200 TL olan bir ürüne yine 200 TL fiyat verilmesi kabul edilemez. Bu fiyat ancak zararı karşılar” dedi. Sarıkahraman, gerçek taban fiyatın 250-300 TL aralığında olması gerektiğini ifade etti ve üreticilere “fındığınızı emanete bırakmayın” çağrısı yaptı.
“Üretici artık ‘çalışan’ bile değil”
Başkan Şahin, fındık üreticisinin emeğinin çoğu zaman görmezden gelindiğini vurgulayarak, “Artık üretici, çalışan bile değil. İşçinin ücreti bellidir ama üreticinin ne kadar çalışacağı, kaça çalışacağı belirsiz” ifadelerini kullandı.
Tırpan, ışkın, gübreleme, ilaçlama, toplama gibi zahmetli işlemlerin dünya fındığının yüzde 70’ini üreten Türkiye’de yalnızca bir istatistikle geçiştirilemeyeceğini söyleyen Şahin, fındığın sadece üreticiyi değil, bölgenin tamamını ilgilendirdiğini dile getirdi.
“Fındık esnafın işidir, işçinin ekmeğidir, askerdeki Mehmet’in harçlığıdır, gelinlik çağındaki Hatice’nin kınasıdır” diyen Şahin, belirlenen fiyatların bölgenin ekonomik ve sosyal dengelerini doğrudan etkilediğini kaydetti.
Saadet Partisi’nden üç maddelik çağrı
Saadet Partisi olarak üreticinin sesine kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şu talepleri sıraladı:
1. Fındığın asgari alım fiyatı 300 TL olmalıdır.
2. Fiyatlar belirlenirken maliyet artışları, asgari geçim koşulları ve bölgesel gerçeklikler dikkate alınmalıdır.
3. Kararlar masa başında değil, sahada üreticiyle birlikte alınmalıdır.
“Üretici toprağından kopar”
Açıklamasının sonunda hükümete de çağrıda bulunan Şahin, “Bugün hükümetin önünde iki yol var: Ya üreticiye hak ettiğini vererek tarımı güçlendirecek ya da üreticinin sabrını zorlayan bu anlayış nedeniyle toplumsal güveni kaybedecektir” dedi.
“Üreticiye hakkı verilsin, alın teri zayi olmasın.”