Çocuk İşçiliği Sorununun Psiko-Sosyal ve Ekonomik Boyutları Ele Alındı
-OMÜ, Çocuk İşçiliği Sorununu Küresel Boyutta Ele Aldı
-OMÜ’de "Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği Sempozyumu" Düzenlendi
-“Bakanlık olarak 86 milyonun tamamına aynı sevgiyle ve aynı içtenlikle yaklaşmaya çalışıyoruz”
-“Sempozyumun çözüm önerileri sunarak geleceğe ışık tutacağına inanıyorum”
- “2023 yılı verilerine göre, dünya genelinde 160 milyon çocuğun çalıştığı tespit edilmiştir”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü iş birliğince, "Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği Sempozyumu" düzenlendi.
Her yıl düzenlemesi planlanan sempozyumunun bu yıl ki teması, "Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği" olarak belirlendi.
Sempozyumda bu kapsamda çocuk işçiliğinin nedenleri, çocukların karşılaştığı psikososyal ve ekonomik zorluklar, bu sorunlara yönelik sosyal politikalar ve uygulamalar ele alındı.
“Bakanlık olarak 86 milyonun tamamına aynı sevgiyle ve aynı içtenlikle yaklaşmaya çalışıyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eğitim ve Yayın Daire Başkanı Hüseyin Kaya, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyumdaki konuşmasında, Bakanlık olarak çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda gerekli mücadeleyi yaptıklarını söyledi.
Her türden çocuk işçiliğine karşı olduklarını vurgulayan Kaya, "Bakanlık olarak temel düşüncemiz, çocukların olması gereken yer oyun alanı ve okul sıraları. Aynı zamanda aile sıcaklığı. Bunun dışında çocuğun bedeninin istismar edilmesine her şekilde karşıyız. 'Çocuklarımız geleceğimiz, yarınlarımız' diyoruz. Çocukların bedeninin işçi olarak kullanılması ve onlar üzerinden rant edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez bir mevzu." dedi.
Kaya, ihmal ve istismara uğramış çocukları geleceğe hazırlamada koruma altına aldıklarını, 1185 çocuk evi ve 185 Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi ile çocuk evleri sitesinde himaye edip geleceğe hazırladıklarını aktardı.
Bakanlıkta görev alacak üniversite öğrencilerine tavsiyede bulunan Kaya, şunları kaydetti:
"Önemli olan olayları değerlendirme noktası. Sizler de günü geldiğinde, mesleğe atıldığınızda bir çocuk, kadın size geldiğinde veya sosyal hizmet uzmanı olarak sahaya çıktığınızda, hane ziyareti yaptığınızda aileleri değerlendirirken, ailenin yaşamış olduğu sorun ve ruh hali üzerinden değerlendirmenizi istirham ediyorum. Alandayken kişileri değerlendirirken en önemli temel referans, adalet duygusunu kaybetmemeniz. Pasta bile dağıtırken pastayı dilimlediğinizde hepsini eşit dağıtmalısınız. Bir kadının sorununu dinlediğinizde kadının yaşamış olduğu travma açısından değerlendirmenizi istirham ediyorum. Bakanlık olarak 86 milyonun tamamına aynı sevgiyle ve aynı içtenlikle yaklaşmaya çalışıyoruz."
Rektör Yardımcısı Kurnaz, “Sempozyumun çözüm önerileri sunarak geleceğe ışık tutacağına inanıyorum”
OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz ise çocuk işçiliğinin tarih boyunca tartışılan bir konu olduğuna dikkati çekerek, “Bugün, ilki düzenlenen Çocuk Sempozyumu’nda konuşmacı olmaktan büyük mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Çocuk işçiliği, tarih boyunca ele alınan önemli konulardan biri olmuştur. Sempozyumun bu alanda çözüm önerileri sunarak geleceğimize ışık tutacağına inanıyorum. Umarım, hedefine ulaşarak ülkemizde çocuk haklarına yön verecek kararların alınmasına katkı sağlar. Katkıda bulunan tüm hocalarımıza, değerli katılımcılarımıza ve emeği geçen herkese şahsım ve üniversitem adına sevgi ve saygılarımı sunuyorum." diye konuştu.
Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, “Çocuk ve sosyal hizmet alanında gerçekleştireceğimiz çalışmalarla ülkemize ve dünyaya örnek olmayı amaçlıyoruz”
OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ercümend Ersanlı da sempozyumun çocuk işçiliği konusunda bilimsel ve akılcı politikalar oluşturmada büyük bir adım olacağını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün, ilkini gerçekleştirdiğimiz ve geleneksel hale getirmeyi planladığımız Çocuk Sempozyumu’nun bu yılki temasını ‘Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği’ olarak belirledik. Bu etkinlikte hem farkındalık oluşturmayı hem de kamuoyunda izlenecek yol haritasını paylaşmayı hedefledik. OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü olarak, ülkemizdeki 80 üniversite arasında 6. sıradan öğrenci kabul eden, güçlü bir akademik kadroya sahibiz. Lisans eğitimimizin yanı sıra yüksek lisans ve doktora programlarımız bulunmaktadır. Dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de önceliğimiz, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız olacaktır. Çocuk ve sosyal hizmet alanında gerçekleştireceğimiz çalışmalarla ülkemize ve dünyaya örnek olmayı amaçlıyoruz. Bildiğiniz gibi kimileri Çocuk İşçiliğini, kimileri de çocuk emeğini istismar etmektedir. Bu sempozyumun amacı, çocuğun ve emeğinin istismarını önleyecek, çocuklarımızı geleceğe güvenle bakabilecek bir yetkinliğe taşıyacak, hak ve nefasete dayalı bir bilinç oluşturmak, farkındalık yaratmaktır.”
“Zaman içinde birbirini tamamlayan adımlarla, arzu edilen hedefe varacağız”
Prof. Dr. Ercümend Ersanlı “sözlerini şöyle noktaladı:
“Zaman içinde birbirini tamamlayan adımlarla, arzu edilen hedefe varacağız. Bu amaca ancak, yönetim, üniversite ve STK'ların iş birliğiyle ulaşılacağını unutmamak gerekir. Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır. Bir çocuğun okul yerine, işyerine gönderilmesi, onun yalnızca bir gününü değil, tüm hayatını çalar. Çünkü çocukken alınamayan eğitim, oynanamayan oyunlar, hissedilemeyen sevgi, bir ömür boyu eksik kalır.”
“2023 yılı verilerine göre, dünya genelinde 160 milyon çocuğun çalıştığı tespit edilmiştir”
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyesi Rezzan Günday Rezzan Günday ise “İnsanlık tarihi boyunca çocuk işçiliği, varlığını koruyarak kuşaktan kuşağa aktarılan ve giderek artan bir toplumsal sorun olmuştur. Teknolojik ilerlemeler ve eğitimin zorunlu hale gelmesi bile bu sorunu ne yazık ki ortadan kaldıramamıştır. Üstelik çocuk işçiliği, yalnızca az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin değil, sorunu çözmüş gibi görünen gelişmiş ülkelerin de önemli bir meselesi olmaya devam etmektedir. 2023 yılı verilerine göre, dünya genelinde 160 milyon çocuğun çalıştığı tespit edilmiştir. Bu da yaklaşık her on çocuktan birinin çalışma hayatında yer aldığı anlamına gelmektedir. Avrupa Konseyi Raporu’na göre, sanayileşmiş ülkelerde çalışan çocuk sayısının artmasının temel nedenleri arasında yoksulluk ve pazar ekonomisinin körüklediği aşırı tüketim alışkanlıklarının yaygınlaşması yer almaktadır.” diye konuştu.
Sempozyumun hedefleri arasında, çocuk işçiliği sorununun psiko-sosyal ve ekonomik boyutlarının incelenmesi, çözüm önerileri geliştirilmesi ve çocuk işçiliğiyle mücadelede aile, toplum ve devletin rolünün tartışılması yer alıyor. Katılımcılar, ulusal ve uluslararası başarı örnekleri üzerinden çocukların korunması için atılacak adımları tartışıldı.
Programa Vali Yardımcısı Şeref Aydın, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kemal Gümrükçü, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyesi Rezzan Günday ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
