Hakan Korkmaz

Tarih: 09.07.2025 09:00

KÜFÜR NORMALLEŞTİ, NEZAKET UNUTULDU

Facebook Twitter Linked-in

Güzel bir yaz akşamı. Denizin sesi, rüzgârın serinliği…

 Derken yanınızdan yüksek sesle bir konuşma gelir. Ama bu bir sohbet değildir. Cümle aralarına sıkıştırılmış, virgül yerine konmuş küfürlerdir duyduğunuz. Bir kafe veya restoranda otururken, bazen belediyeye ait bir tesiste dinlenirken… Pazaryerinde alışveriş yaparken, dolmuşta yer beklerken, ya da plajda… Ne yazık ki manzara aynı. Kızlı erkekli genç gruplar veya artık yaş fark etmeksizin birçok insan, her cümlede ağız dolusu küfürle konuşuyor.

İçimden bir ses sürekli soruyor: Bir tek ben mi rahatsız oluyorum? Yoksa bu kadar mı kanıksadık bu kabalığı, bu hoyrat dili?

Küfür artık sadece bir öfke ifadesi değil. Adeta samimiyet göstergesi gibi kullanılıyor. “Ben böyleyim” diyerek başkalarının huzurunu bozanlar, bu saygısızlığı bir özgürlük hakkı sanıyor. Oysa küfür; kelime dağarcığı tükenmiş bir zihnin sesi, duygularını yönetemeyen bir ruhun çırpınışıdır bence. Ama asıl korkutucu olan şu: Bu dili gençler bizden öğreniyor. Çocuklar anne babaya, büyükler birbirine nasıl davranıyorsa, onlar da o dili alıyor. Yani mesele sadece gençlik meselesi değil. Bu, bir toplum aynasıdır.

BU SESSİZLİK, BU KABULLENİŞ NEDEN?

Ne zaman bu kadar tepkisiz olduk? Ne zaman nezaketi geri plana attık, kabalığı “doğallık” saydık? Bizler dua ile yemeğe oturan, “büyüğün yanında ağzını topla” diye yetiştirilen bir toplumduk. Şimdi ise büyüğün yanında bile küfretmek “kimse karışamaz” kolaycılığına dönüşmüş durumda. Toplum, önce dilini kaybeder… Sonra ahlakını… Sonra ortak vicdanını…

O yüzden bu mesele sadece “rahatsız oldum” denip geçilecek bir konu değil. Bu bir kültür kırılması, bir duyarlılık erozyonudur.

SORU NET: BU TOPLUM NEREYE GİDİYOR?

Küfür, öfke, saygısızlık… Bunlar birer dil meselesi gibi görünse de aslında karakterin dışa vurumudur. 

Sokakta konuşma üslubumuz, aslında birbirimize ne kadar değer verdiğimizi gösterir. Bugün bu yazıyı kaleme alırken kimseyi hedef almıyorum. Ama belki bir anne, baba, bir öğretmen, bir esnaf, bir genç bu satırları okur da düşünür. Çünkü birilerinin artık “Bu gidiş iyi değil” demesi gerekiyor. Toplum olarak yönümüzü kaybetmeden önce, dilimizi düzeltmek zorundayız. 

Yoksa hep birlikte sorar dururuz: Bu toplum nereye gidiyor?

Kalın sağlıcakla…

Önceki gün ülkece şehit haberlerini aldığımız, başta Korganlı şehidimiz Piyade Uzman Çavuş Kani OBİ olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

 Mekânları cennet olsun.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —