Ünye’de trafik, artık sadece sürücülerin değil, yayaların da ortak şikâyeti haline geldi.
Yaz aylarında nüfusu iki katına çıkan ilçemizde, caddeler adeta bir sabır testi sunuyor. Ama bu keşmekeşin sorumlusu sadece yetersiz altyapı ya da eksik uygulamalar mı?
Yoksa aynaya bakmanın zamanı mı geldi?
Sorunun temelinde, kuralsızlığa alışmış bir sürücü psikolojisi yatıyor.
Otopark ücretlerinin yüksekliğini bahane eden bazı vatandaşlarımız, aracı nereye sığdırırsa oraya park ediyor. Kaldırım, kavşak, durak, yaya geçidi… Fark etmiyor. Araç park edilebilecek her alan, meşru bir hedef haline geliyor. Bu durum da başta yayalar olmak üzere herkesin hayatını zorlaştırıyor.
Dolmuş duraklarına yapılan parklar yüzünden toplu ulaşım sekteye uğruyor. Mahalle aralarındaki yollar, çift taraflı parklanmalarla daralıyor; Normalde iki aracın rahatça geçebileceği sokaklar, geçilemez hale geliyor. Trafik levhalarının eksikliği ve bazı kavşaklarda geçiş üstünlüğünün belli olmaması, kazalara davetiye çıkarıyor.
Denetim mi? Var, ama yetersiz.
Kurallar zaman zaman uygulanıyor; istisnalar istikrarın önüne geçiyor. Bugün ceza kesilen bir noktaya yarın aynı ihlal tekrarlanıyor. Çünkü caydırıcılık yok.
Bu noktada asıl sorulması gereken bir başka soru da şu:
Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin yıllar önce “Ünye’de trafik düzeni sil baştan değişiyor” başlığıyla kamuoyuna duyurduğu kapsamlı trafik düzenleme projesi ne oldu?
O günlerde yüksek beklenti yaratan bu açıklamanın üzerinden zaman geçti, fakat sahada somut bir adım göremiyoruz.
Proje neden rafa kaldırıldı? Neden uygulanmıyor? Bu sorular, vatandaşın sesi olarak bizim tarafımızdan yüksek sesle sorulmalı.
Bu tabloyu sadece yöneticilerin omzuna yüklemek kolaycı bir bakış olur. Vatandaş olarak bizler de kendimize düşen sorumluluğu almak zorundayız. Trafik, sadece araçların değil, toplumun da bir kültür meselesidir. Eğer bir şehrin kaldırımları bile otomobil işgali altındaysa orada önce zihinlerde bir reform şarttır.
Yetkililere düşen görev, otopark alternatiflerini çoğaltmak ve ücret politikasını yeniden gözden geçirmek. Ama asıl mesele, kuralları kişisel yorumlarla değil, ortak bir bilinçle uygulamaktan geçiyor. Ünye büyüyor, gelişiyor. Ama eğer trafik bu hızla çöküyorsa, gelişmenin değil, düzensizliğin sonuçlarını konuşmaya başlarız.
Bu şehir hepimizin.
Kuralsızlıkta değil, sorumlulukta birleşelim.
Kalın sağlıcakla…